Panik Atak

Panik atak aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ve korku nöbetleridir. Çoğu zaman kriz olarak adlandırılır. Aniden başlar ve 10 dakika içerisinde en şiddetli halini alır çoğunlukla 30 dakika içinde kendiliğinden geçer. Panik atak bir rahatsızlık değil bir tıbbi yâda psikolojik rahatsızlıkla görülebilecek bir semptomdur. Panik bozukluk ise kişinin yaşamış olduğu panik atakların yanlış bedensel duyumlara neden olması ve yanlış yorumlanması sonucunda tekrar yaşanmasına yönelik korku hali yaşaması ve kişinin sürekli tetikte olma durumudur. Panik bozukluk psikolojik bir rahatsızlıktır.

Panik Atak Belirtileri

1. Çarpıntı, kalp atımlarının duyumsanması
2. Terleme
3. Titreme ya da sarsılma
4. Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma
5. Soluğun kesilmesi
6. Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi
7. Bulantı ya da karın ağrısı
8. Baş dönmesi sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olması
9. Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
10. Kontrolünü kaybetme korkusu
11. Ölüm Korkusu
12. Uyuşma ya da karıncalanma
13. Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları

Yukarıdaki maddelerden dört ya da daha fazlasının aynı anda olması panik atak kriteridir.

Panik Atak Nasıl Oluşur?

Korku tehlikeli durumlarda hayatta kalmamızı sağlayan en önemli duyulardandır. Örneğin önümüze aniden araba çıktığında korkarız ve hayatta kalmak için vücudumuzda sempatik sinir sistem adı verilen tehlikeli durumlarda uyarı veren savaş ya da kaç durumu ortaya çıkmaktadır. Sonrasın da ; Hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlar, nefes daralması ve göğüs kafesinde sıkışma soluğumuz kesiliyormuş gibi olması Kalp atım hızının artması ve kalp atım duyumlarını şiddetli hissetmek Kan basıncının artması ve kalbimizin özelliklere kaslarımıza bol miktarda kan pompalaması terleme titreme sarsılma gibi. Derimize daha az kan pompalanması uyuşma karıncalanma gibi Sindirim sistemimize daha az kan pompalanır bulantı karın ağrısı gibi Kanımızda oksijen artar karbondioksit azalır ve beyin kan sirkülâsyonu değişir kontrolümüzü kaybedeceğimiz duygusunun oluşmasına sebep olabilir. Panik atak birçok hastalıkla birlikte görülebilir. Depresyon geçirmekte olan kişilerde, sürecin bir yerinde panik atak geçirebilirler.

Panik bozukluk sonrasında da kişiler depresyon geçirebilirler. Uzun süreli ve stresli yaşam koşulları, mükemelliyetçi kişilik yapısına sahip olanlar, yaygın anksiyete bozukluğu olanlar alkol, madde kullanımı ve sosyal fobik kişilerde de panik atak gözlemlenebilir. Panik atak sıklığını arttırdıkça kişiler ataklar arasında daha gergin ve huzursuz olabiliyorlar. Kişiler endişeli bir şekilde bir sonraki atağın beklentisi içerisine giriyorlar. Biz bu duruma ‘’ beklenti aksiyetesi’’ diyoruz. Atakların nerede geleceğinin belirsiz olması kişilerde kaygıyı çok daha fazla arttırabilmektedir. Bir süre sonra ataklara ve ataklar sırasında gerçekleşeceklerine inandıkları felaketlere karşı önemler almaya başlıyorlar ve ataklara sebebiyet verebilecek her durumdan kaçınabilmektedir. Kişilerin davranışsal olarak bazı durumlardan kaçınmaları yaşam kalitelerini olumsuz etkileyip uzun vadede başka bozukluklara etken olmaktadır. Bu yüzden panik bozukluk erken dönemde tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır.

Panik Bozukluk Tedavisi

Panik bozukluk tedavisinde ilaç ve psikoterapi yöntemleri ile iyileşme sağlamak mümkündür. Panik bozuklukta tek ilaç tedavisi ile iyileşmeyi sağlamak pek mümkün değildir. İlaç tedavisi bittikten sonra kişilerde aynı şikâyetlerin yenilenmesi olabilir. Bu yüzden kişilerin düzeylerine göre ilaçla birlikte psikoterapi yöntemi ya da tek psikoterapi uygulanabilmektedir. Panik bozukluk hastalılıklarında en sık kullanılan yöntem Bilişsel- Davranışcı Terapi yöntemidir. Buradaki temel amaç hastanın, aslında tamamen zararsız olan atak belirtileri hakkında yanlış bilgi ve inanışların düzeltilmesi ve hastanın bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesi öğretilmesi amaçlanmaktadır. Aynı zamanda kişilerin beklenti anksiyetesinde kaçındığı durumlar tek tek ele alınarak aşamalı bir şekilde korkularının üstüne giderek duruma alışmasını ve korkularını yenmesini hedeflenmektedir. Bu tekniklerle birlikte kişisin alta yatan stresle baş edebilmesini ve stres ile ilgili kontrolü sağlanmasın da önemli bir aşamadır.